Sağlıklı beslenme, sağlıklı ve parlak bir cildin temelini oluşturur. Aslında, cilt genellikle beslenme eksikliklerinin gözle görülür şekilde tespit edilebildiği ilk yerdir. Örneğin, B vitamini eksiklikleri kuru, pul pul bir cilde, deri döküntülerine veya ağız köşelerinde çatlaklara yol açabilir. Omega 3 eksikliği kuru ve iltihaplı cilde yol açabilir (DiBaise ve ark., 2019; Katta ve ark., 2018). Diğer eksiklikler cilt pigmentasyonunda değişikliklere, kızarıklığa, kaba cilde ve daha fazlasına yol açabilir (DiBaise ve ark., 2019).

Cilt yaşlanması ve ince çizgiler, kırışıklıklar, pürüzlülük ve elastikiyet kaybı şeklindeki hasarlar aşırı oksidatif stresten kaynaklanabilir (Rinnerthaler vd., 2015; Ito vd., 2018). Diyetle alınan antioksidanlar (C, E vitaminleri vb.) ve bitkisel besinler (bitki bazlı gıdalarda bulunan karotenoidler ve polifenoller gibi), cilt de dahil olmak üzere vücuttaki oksidatif stresi azaltmaya yardımcı olabilir (Ito ve ark., 2018). Örneğin, astaksantinin (tatlı su mikroalglerinde bulunan doğal olarak oluşan bir karotenoid) güneşten kaynaklanan UVA kaynaklı oksidatif strese karşı koruyucu bir etki sağladığı ve böylece fotoyaşlanmayı (güneşe maruz kalmanın neden olduğu cilt hasarı) azalttığı gösterilmiştir (Ito ve ark., 2018). Fotoyaşlanma, cilt yaşlanmasına en büyük çevresel katkıda bulunan faktördür (Rinnerthaler ve ark., 2015).

Yaş ilerledikçe vücudumuz doğal olarak ciltte bulunan ana yapısal proteinler olan kolajen ve elastini daha az üretir (Varani ve ark., 2006). Yeterli protein alımının yanı sıra C vitamini (kolajen sentezi için gereklidir) ve bakır (elastin için ko-faktör), yaşlandıkça bu yapısal proteinleri korumak için önemlidir (DiBaise ve ark., 2019; EFSA, 2009)

Bağırsak mikrobiyomu cilt sağlığı ile içsel olarak bağlantılıdır (Salem ve ark., 2018). Bağırsak mikrobiyomu, yediğimiz yiyecekleri sindirmenin yanı sıra, cildi etkileyebilecek vitaminler, kısa zincirli yağ asitleri, hormonlar ve nörotransmiterler üretir. Bağırsak-cilt ekseninde ortaya çıkan bilim, bağırsak mikrobiyomunun bileşimindeki değişikliklerin sedef hastalığı ve atopik dermatit gibi cilt rahatsızlıklarını nasıl olumlu etkileyebileceğini vurgulamaktadır (Salem ve ark., 2018). Probiyotikler ve prebiyotikler burada potansiyel cilt faydaları sunmaktadır.

Su yaşam için gereklidir ve aynı zamanda cildin normal işleyişi için de gereklidir. Besin maddelerinin taşınması, sıcaklığın düzenlenmesi, cildin nemlendirilmesi ve cilt kuruluğunun azaltılması gibi birçok önemli işlevi vardır (Liska ve ark., 2019).

Sağlıklı bir cilt için gökkuşağı şeklinde beslenin. Yani farklı renklerdeki sebze, meyveler ve çok çeşitli bitkisel besinler, antioksidanlar, vitaminler, mineraller.

Yağlı balık, sızma zeytinyağı, fındık ve tohumlardan elde edilen sağlıklı yağları tercih edin.

Probiyotiklerde ve yoğurt, kefir gibi fermente gıdalarda bulunan iyi bakteriler ve inülin ve fruktooligosakkarit (FOS) gibi prebiyotik lifler bağırsak mikrobiyomunuzu sağlıklı tutmaya yardımcı olur.

Gün boyunca susuz kalmayın. Günde 2-3 litre su içmeyi hedefleyin. Daha sıcak bir iklimde yaşıyorsanız veya çok egzersiz yapıyorsanız daha da fazlasına ihtiyacınız var!

Caroline Cummins MSc, Kayıtlı Beslenme Uzmanı ve Oriflame'in Beslenme Konseyi üyesidir.