YAŞLANMA BELİRTİSİ: SUSUZLUK
Neler oluyor: Yirmili yaşlarınızın başında; gençlik yıllarınızda, cildiniz pürüzsüz ve dolgundur, ancak zamanla daha az hücre üretmeye başlar, cilt daha ince bir hale gelir, esnekliğini kaybetmeye ve daha donuk veya susuz görünmeye başlar. Yağ bezelerinin kaybıyla birlikte, geçen yıllar içerisinde kuruluk artar. Kadınların menopoz esnasında östrojen seviyesi azalmaya ve androjen seviyesi artmaya başlar, bunun sonucunda cilt nem kaybı ve benzeri etkiler yaşayabilir.
Çözüm: Susuzluk yaşlanmanın yaygın belirtilerinden birisidir, ancak cildinize ihtiyaç duyduğu nemi sağlamak için hiçbir zaman geç değildir. Düzgün bir nemlendirme, sağlıklı bir cilt bariyeri için gereklidir. Yaşınıza uygun bir nemlendirici seçmek ve bu nemlendiriciyi günlük rutininize iki kere kullanacak şekilde adapte etmek isteyeceksiniz. Amino asitler, antioksidanlar, mineraller ve şeker içeren bir gündüz kremi, cilt hücrelerini dolgunlaştıracak ve yaşlanmanın birçok etkisiyle mücadele edecek.
YAŞLANMA BELİRTİSİ: KIRIŞIKLIKLAR + İNCE ÇİZGİLER
Neler Oluyor: Güneş, zaman ve genetik, cildinizdeki yaşlanma sürecine etki eden faktörlerdir. Kırklı yaşlarınızda cildiniz yirmili yaşlarında olduğundan daha az kolajen üretir; bu da cildinizin doğal olarak daha ince olmasına ve cildin sıkılığını, esnekliğini kaybetmesine sebep olur. Ayrıca yaşam tarzınız da cildinizin genel sağlığında rol oynar. Uykusuzluk, sigara içmek, hatta fazla şeker tüketimi bile cildinizdeki serbest radikallerin neden olduğu hasarı artırabilir ve daha fazla kırışıklık ile daha sarkık bir cilde sebebiyet verebilir. Sağlıklı beslenme cilt bakım rutininiz için önemli bir tamamlayıcıdır.
Çözüm: Doğru beslenmenin görünüşünüzü iyileştireceği ve size daha iyi hissettireceği yaygın bir kanıdır. Aynı kanı, cilt bakımınız için de geçerlidir. İçerikler önemlidir ve cildinize bölgesel olarak daha besleyici bir değer eklemenize yardımcı olur. Sağlıklı besinleri ne kadar teşvik etsek az! Antioksidanlar, vitaminler, mineraller, amino ve yağ asitlerini düşünün, çünkü cilt bakım rutininize ne kadar çok iyi içerik eklerseniz o kadar iyi sonuçlar alırsınız. Gece kreminize karar vereceğiniz zaman, besleyici ve onarıcı bir bakım kremi seçin. Omega-3 ve omega-6 gibi temel yağ asitlerinin yapısal olarak cilt bariyerini eş zamanlı olarak yenileyici ve besleyici özellikleri vardır, böylece cildin dayanıklılığını zamanla artırırlar.
YAŞLANMA BELİRTİSİ: KOYU HALKALAR
Neler Oluyor: Yetersiz uyku, çok fazla tuz kullanımı, yeterince su içmemek, ekrana çok uzun süre bakmak veya hepsi; tüm bunlar gözlerinizde istenmeyen koyu halkalara ve şişliklere sebep olabilir. Koyu halkaların temel sebebi ince cilt ve zayıf kılcal damarlardır; bu da gözlerinizi daha yorgun ve yaşlı gösterebilir.
Çözüm: Daha fazla su içmek ve günde en az 8 saat uyumak gibi bariz çözümlerin yanı sıra, yaşlanma belirtilerini azaltan ve hassas göz bölgesini hasarlardan koruyan bir göz kremine yatırım yapmak isteyeceksiniz. Age Revive Göz Kremi; göz bölgenize bakım yapar, anında rahatlama sağlar, yenilenmiş hissi verir ve aydınlık bir görünüm sunar.
YAŞLANMA BELİRTİSİ: DONUKLUK
Neler Oluyor: Şimdi peeling yapma zamanı. Yaşlandıkça, cilt dokusu (ve tonu, aşağıda bu konuyla alakalı daha fazla bilgi bulacaksınız) farklı bir his kazanır. Eski hücrelerin birikimi, pürüzlü ve donuk bir cilde sebep olabilir.
Çözüm: Haftada bir maske veya peeling yapmak, cildinizdeki kirliliği ve kusurları gidermeye yardımcı olur. Donuk görünümü günlük olarak gidermek ve cildin ışıltısını artırmak için serum kullanın. C vitamini, alfa hidroksi asit (AHA), laktik asit ve glikolik asit içeren ürünler cildinizi nazikçe temizlemeye ve hücre dönüşümünü artırmaya yardımcı olur. Bu tarz içerikler cildinizi güneşe karşı hassaslaştırır. O yüzden, ambalaj üzerinde yazan talimatları dikkatle inceleyin ve uygulayın. Sağlıklı görünen cildinizi tüm ışık kaynaklarından korumak için her gün geniş spektrumlu bir güneş kremi kullanmayı ihmal etmeyin.
YAŞLANMA BELİRTİSİ: HİPERPİGMENTASYON
Neler oluyor: Hiperpigmentasyona, ciltteki melaninin fazla üretimi sebep olur. Herhangi bir yaşta, herhangi bir cilt tipinde meydana gelebilir. Yaşınız ilerledikçe cilt tonu eşitsizliğine daha duyarlı hale gelseniz de, cildinizin inceliği ve gençliğinizdeki gibi yenilenememesi de hiperpigmentasyona neden olabilir.
Çözüm: İleride oluşacak lekeleri önlemek için en önemli nokta korumadır. Bu yüzden de SPF içeren bir ürün kullanmak şarttır. Ancak ciltteki renk eşitsizliklerinin üstesinden gelmek için, başka çalışkan içeriklerin de yardımını isteyeceksiniz. Bu da bizi yeniden cildimizin süper kahramanları olan antioksidanlara getiriyor! Antioksidanlar, güneş hasarı gibi serbest radikal tahribatını önleyebilir. Ayrıca antioksidanların; kolajen üretimini yeniden dengeleyerek, cilt hasarlarını bölerek, cildin sıkılığını artırmaya yardımcı olduğu da bilinmektedir.
Cilt bakım rutininize dahil edeceğiniz hiçbir antioksidan miktarı fazla olmayacaktır! Bitkisel bazlı içeriklerle elde edilen ürünler daha yoğun miktarlarda antioksidanlar içerebilir.
Cildinizin besin alınmını artırmak için, cilt bakım malzemelerinizi bu yaygın antioksidanlar için bugün kontrol etmeye başlayabilirsiniz; C vitamini, niasinamid (B3 vitamini), retinol (A vitamini), polifenoller ve flavonoidler. Antisiyonin olarak adlandırılan bazı flavonoidler, C ve E vitamininden bile daha fazla antioksidan yetkinliğine sahip olabilir!