Uzun yaşam bölgeleri nedir?
Kim asırlık bir çınar olmak istemez ki? Ya da başka bir deyişle, kim 100 yaşından fazla yaşamak istemez ki? Amerikalı bilim insanları Avrupa, Latin Amerika, Asya ve Amerika’da 5 bölge keşfettiler. Bu bölgelerde 100 yaşını geçen insanların sayısı oldukça çoktu. Bu bölgelere “uzun yaşam bölgesi” veya “mavi bölge” deniyor ve istisnai derecede sağlıklı topluluklardan oluşuyor. Bunlardan bir tanesi İsveç’te, Oriflame’in de evi olan Igellösa.
Uzun yaşam bölgesi araştırmaları 1975 yılında Japonya’daki Okinawa Adası’nda başladı. Okinawa Adası’nın en az ölüm oranına sahip olduğunu fark eden bilim insanları bu konuyu araştırıp 100 yaşını aşan bu insanların ve diğer yaşlıların yaşam sırlarını öğrenmek istedi. Bu araştırmalar halen devam etmekte; amaç da bu bölgede yaşayanların genetiğini veya yaşam tarzlarını inceleyerek tüm insanların hayatını ve sağlıklarını iyi yönde değiştirebilmek.
İyi bir hayatın sırrı
Bu topluluklarda yaşayan insanların hayat tarzı hatırı sayılır derecede sağlıklı ve egzersiz yapmayı ihmal etmiyorlar. Mümkün olduğu kadar çok hareket ediyorlar. Öyle ki, asansörle çıkmak yerine merdivenleri, işe arabayla gitmek yerine yürüyerek gitmeyi tercih ediyorlar. Ayrıca bu sağlıklı davranışları benimseyen sosyal çevrelere daha öncelik veriyorlar ve her şeyden önemlisi stresten arınmaya gerçekten vakit ayırıyorlar, aile ve iş yaşamı arasındaki dengeyi iyi kuruyorlar.
Profesör Stig Steen (Natural Balance Shake’i geliştiren profesör) de bunları takip ediyor ve bu araştırmalar onun uzun yaşam hakkındaki düşüncelerini şekillendirirken, ilham kaynağı oluyor.
İyi beslenin, sağlıklı yaşayın
Konu beslenmeye gelince, tabii ki farklı uzun yaşam bölgelerinde yaşayan insanların farklı yemek adetleri var, ama hepsinin sahip olduğu ortak alışkanlıklar dikkat çekici. Antioksidan açısından zengin yiyecekleri bolca tüketmek gibi mesela! Bu besinler hastalıklarla savaşan antioksidanlar içerir ve vücudun açlık sinyallerini doğal olarak kontrol ettikleri için doyduğunuzu hissedersiniz. Başka bir benzerlik ise kilo almayı engellemek için %80 doyana kadar yemek ve genelde gün boyu küçük porsiyonlar tüketmek. Bu bölgelerdeki insanlar için günün son öğününü en küçük porsiyon oluşturuyor ve çoğunlukla da akşam üzeri yiyorlar. Farklı iklimlerdeki bu bölgelerde yaşayan bu insanlar çoğunlukla bitki (yeşillik, sebze ve meyve) yiyorlar, genellikle de baklagiller tercih ediyorlar ve nadiren et yiyorlar. Et yediklerinde de porsiyon başına 85 gram gibi çok az miktarda tüketiyorlar. Mavi bölgelerde yaşayan insanlar, bu tarz yemekleri ayda ortalama 5 kez tercih ediyorlar.
Bunun üzerine uzun yaşam bölgelerinde yaşayan insanların sağlıklı yaşamına katkıda bulunan birçok başka besin de var tabii ki. Bunlar doğru sebze, meyve, proteinler ve tertemiz sulardan gelen balıklardan aldıkları Omega 3 sayesinde kazandıkları vitaminler, mineraller ve lifler… Ayrıca unutmayalım ki hayat tarzı ve çevre gibi faktörler de uzun yaşam bölgelerinde yaşayan insanların sağlığında oldukça önemli rol oynuyor.
Tabii ki hepimizin uzun yaşam bölgelerinde yaşamak gibi bir şansı yok. Ama etkileri dikkatlice araştırılmış ve belgelenmiş bu önemli besinleri tüketmeyi tercih ederek işe başlayıp, kendimize yardım edebiliriz.
O zaman neden beslenmenize takviye edici gıdalar, günlük almanız gereken takviyeleri tek bir pakette toplayan Wellness pack veya sağlıklı atıştırmalıklar eklemeyi düşünmüyorsunuz? Öğlen yemeklerinden sonra biraz vakit ayırıp yürümek veya fazladan bir egzersiz programı denemek fena fikir değil. Büyük veya küçük, her çabanız önemli. Hadi, siz de sağlık bölgesinde yerinizi alın!